BİZ BİZ ESKİDEN ....
 

OSMANLI... OSMANLI...::: Ay değil , yıl değil ,asır..6 asır dünyaya hükmetmiş. Denge , huzur ,saadet ,saygı ,sevgi Osmanlıda kabına sığmış ,sığmışta taşmış. Aile hayatının güzelliğinin getirdiği manevi huzur evlerden sokaklara sokaklardan şehirlere yansımış. Evlerin pervazlarındaki sıcak mahalle sohbetleri yerlerini betonlar arasındaki soğukluğa bıraksa da o günlerden kalmış aramızdaki komşusu açken uyuyamayan gönüllerin güzelliği..İslam ahlakıyla terbiye edilen çocuklar yarının çocuklarını aynı tevazuyla, edeple ,hoşgörüyle ,büyüklerine minnettarlıklarıyla büyütmüş. Sofraya eller yıkanmadan oturulmayacağını ,evin büyüğü başlamadan yemeğe başlanmayacağını ,besmele çekilerek başlanılan o güzel sevgi kokan sofradan elhamdülillah denmeden kalkılmayacağını ,yüksek sesle konuşmamayı ,akşamları güzel sohbetler etmeyi , ,adil olmayı ,kul hakkının ne demek olduğunu anlata anlata büyütmüşler ninelerimizi dedelerimizi..öyle ince ayrıntılar varmış ki hayatlarında misafir yolculanırken mesela ayakkabıların burunları evinin içini görecek şekilde dizerlermiş hem bu hoşnutluğu belli edermiş hem de böylece misafir ev sahibine sırtını dönmeden ayakkabılarını giyermiş. Kapıların üzerinde misafirin bayan ya da erkek olduğunu belirten ince sesli ve kalın sesli tokmak olurmuş.. Herkes kendi kapısının önünü süpürürmüş. Dükkanlar sabah erkenden açılırmış ,terazide riya yokmuş ,müşteriye bir misafir gibi davranılır sonra alışverişe geçilirmiş ,namaz vakitleri dükkanlar açık bırakılacak kadar güven varmış. Komşunun acısıyla kederlenilir ,sevinciyle mutlu olunurmuş. Sağ elin yaptığı iyiliği sol el bile bilmezmiş. Bir demlik muhabbetler dinimizin faziletlerini ,fethedilen yerleri ,hükümdarların mertliği ,ahlakını dillendirerek renklenirmiş. Bunlar ne güzel hasletlermiş. Ah Osmanlı sen 3 kıtaya hakim olurken biz artık kendimize bile hakim olamıyoruz. Bir alim bu devirde televizyon olan bir odadan başka bir odaya geçmek hicret gibidir demiş..esiri olduk o kara kutunun ..sofraya artık beraber oturmuyoruz mesela. Çocuklararımıza anlatacak hikayemiz yok ,zaten dinleyen de yok… Gündüzlerimiz gecelerimiz aynı evde dahi birbirimizden bir haber geçse de ,yaşıyoruz işte Seninle övünerek..Övünüyoruz övünmesine de bizimle kim övünecek bilmiyoruz…Nasıl yüzlerinize bakacağız mahşerde siz mi bizim torunlarımızsınız dediğinizde… Güzelliğini korumayı başarmış güzel insanların Osmanlı torunlarının sayesinde bakabiliyoruz geleceğe…Bir an önce silkelenip asıl kimliğimize dönmek ümidiyle... Alıntıdır...

 


 

 

 
  Nacizane sitemize 3 ziyaretçi (4 klik) kardeşimiz teşrif etti.  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol